Bazı zamanlar, özellikle çoğumuzun sevemediği yağmurlu havalarda, bir şeyler yazmak geliyor içimden. Bu ne bir romana konu olabilecek kadar uzun ne de bir hikaye başlangıcı olabilecek kadar kısa… Bir kalkmışsın için müthiş yazma isteğiyle dolmuş. Kahveni almışsın telefonun ne kadar
anlamsızlıklarla dolu olduğu görüp bir kenara atmışsın, kitap okumak ve film izlemek dışında bir şeyler demişsin ve bir şeyler karalamaya başlamışsın. Ayda 2 yazı yazarken günde 2 yazı yazmaya başlamışsın. Seni bir nebzede olsa almış sıkıntılardan, telefondan, duymaman gereken tüm seslerden alıp uzaklaştırmış.
Böyle zamanlar için Blog sayfası oluşturmaya karar verdim. Bu sayfada kendinize ait çok şey bulacaksınız. Okuduklarımdan, gördüklerimden, deneyimlerimden çok şeye yer vereceğim bir sayfa. Sizi de
kendim ile birlikte, saatlerce kafe ortamlarında telefon oynamaktan alıkoymaya, bir pazarınız olan tek izin gününüzü küçük önerilerim ile farklılaştırmaya geliyorum.